16 Şubat 2015 Pazartesi

Kadına Şiddet Dursun artık!!!


İçim yanıyor, canım yanıyor. Çok ama çok üzgünüm. Kadın olduğum için gurur duymam gerekirken neden utanıyorum? Beni buna kim zorluyor?
Özgecan Aslan, masum kardeşim. Kardeşim demek istiyorum çünkü öyle hissediyorum. Daha 20 yaşında taze bir fidan. Hangi şeytan ruhlu insan sana kıyabilir? 

Düşünüyorum. Senin kaderin Mersin'de yaşamak mıydı, başka ilde değil Mersin'de okumak mıydı, o gün arkadaşınla güzel vakit geçirmek istemen miydi? Hayatımızın incecik bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu hatırlattın bana. Ataerkil toplumumuzun ne hale geldiğini gösterdin bana. 

Beren Saat'in yazısı, beynimin en karanlık köşelerine ittiğim bir çok yaşanmışlığımın ortaya çıkmasına neden oldu. Bir kaçını paylaşacağım;
Sanırım 15-16 yaşlarındayım, arkadaşımla o zaman yaşadığımız semt Kartal'dayız. Kartal stadının karşısında eskiden bir halk pazarı vardı, büyük bir alanı kaplıyordu fakat dükkanlar nedense terk edilmişti, kullanılmıyordu. Sonra yıkıldı büyük bir spor kompleksi inşa edildi bildiğim kadarı ile hatta. Velhasıl halk pazarının oradan doğru evimize yürüyoruz, bir baktım bir adam 40-50 yaşlarda, bize doğru dönmüş bir şey işaret ediyor sanki. Bu ne diyor ya derken bir bakarım adam açmış önünü gösteriyor bize!! Benim bağırıp koşmamla adamda bizim ters istikametimize doğru kaçmaya başladı. Kalbim yerinden çıkacak, midem ağzıma gelmiş kusucam. Hayatımda hiç o kadar kötü hissettiğimi hatırlamıyorum. Arkadaşım anlamadı ama o da benimle beraber koşmaya başladı. Bir yandan neden koştuğumu anlatmaya çalışıyorum. Sonra arkadaşımın evine yaklaştık baktım adamda istemeden bizim olduğumuz yere gelmiş, bizi görünce korktu hemen yol değiştirdi. Çok iğrenç ve kötü bir durumdu benim için. Teğet geçmişiz.

Yine aynı yaşlardayız, sahilde dolaşıyoruz gençten bir çocuk takılmıştı peşimize. Uzun süre bizi takip etmişti, başta yok canım falan dedik birbirimize ama baktık ciddi ciddi takip ediyor neden sonra birkaç mağazaya girip beklemiş o şekilde atlatmıştık. Yine teğet geçmişiz.

Ve daha ufak gibi görünen ama onlarcası. Laf atmaları saymıyorum bile. Ben bu tacizlerden eşimle tanıştıktan sonra kurtulduğumu farkettim. Zaten hep eşimle beraber sarılarak yürüyorduk sokaklarda, sapıklar yanında erkek olunca yaklaşmıyorlar anladığım kadarı ile.


Beren Saat'in yazısı;

Son olarak Hakan Mengüç'e ait bir yazıyı paylaşmak istiyorum;






Daha yürümeye yeni başlamış erkek bebeklerine "pipini göster oğlum amcalara" diye gururlanmaların neticeleri bunlar. 
Ama her ne kadar istemeyerek dahi olsa şahsa işlenen suçlar için idam geri gelsin.


Hiç yorum yok: