5 Kasım 2015 Perşembe

Temizliğe gelen kadınlar ve ben

Temizliğe gelen kadın figürleri gerçekten çok ilginç. Yıllarca istediğim gibi içten canla başla, hak geçmesin mantığı ile temizlik yapan birisine rastlamadığım için kendi çabalarımla temizliyordum evimi yalnız belirtmeliyim ki yoğun tempoda çalışan bir insandım. Çalışan evli ama kocası süpürgeyle hiç karşılaşmamış kadınlar bu durumda temizlik yapmanın nasıl olduğunu bilirler.

Arada bir şansımı denemedim değil. Bir çok kadın girdi hayatıma. Bir tanesi evde kullanılmayan eşyaları toplayıp götürme telaşı içerisindeydi. Bir diğeri oturarak iş yapıyordu, haklı tabi 90 kilo ağırlık ile hareketli olmasını bekleyemezdim. Başka bir tanesi 40 dakika kahvaltı, yarım saat Müge Anlı, 20 dakika kahve molası, 45 dakika yemek molası veriyordu.

En son geçen sene aradığım kadını buldum dedim. Kadınımız "Sultan abla" önce tam gün geldi, sonraları 15 günde 1 yarımşar gün olarak düzenli olarak gelmeye başladı. Temiz yapıyordu işini, camları falan da siliyordu, benden parasını tam hatta 5-10 fazla vermem dışında hiçbir şey beklemiyordu. Tabi benim dümdüz iş yapsın gibi bir kaygım yok, beraber kahvaltı da yapabiliriz, arada kahve içer dedikodu da yaparız... Ama Sultan abla bunları yapmıyordu. Ne kahvaltı, ne öğle yemeği, ne de karşılıklı birer Türk kahvesi molası. Bir tek 'üçü bir arada nescafe'lerinden getiriyordu yanında. Sıcak suyu ısıtıcıda hızlıca kaynatıp kupaya kahvesini hazırlayıp apartmanın dışına sigara içmeye inerdi. Saymadım ama sanırım günde 3 kere falan iniyordu. Apartmanın dışında içmesini ben rica ettim, bizim evde balkon dahil hiçbir kısımda sigara içilmiyor. Kaldı ki açık balkon bulunmuyor evdemizde, iki balkonumuzun ikisi de camekan.

Velhasıl, geçen salı günü tam gün gelmesi için Sultan ablayla anlaştık ve geldi. -Belirtmem gerekir ki Sultan abla bize 4 aydır falan gelmiyor, kızı erken doğum yaptığı için acil kızının yanına Mardin'e gitmesi gerekti. Geldiği zaman bizim evde bıraktığı düzeni bulması beklenemezdi sanırım-
Eve geldiği gibi söylenmeye başladı bana, işte cam kurulama bezleri yokmuş, deterjan bitmiş (aslında yarısına kadar vardı), ortalık çok dağınıkmış, tülleri makineye at cümlesini altı defa falan tekrar etti vs vs. Ben çok sallamadım, hani bir büyüğünüz size veryansın eder ama sizi sevdiğindendir ya öyle düşündüm ama içimden de noluyoruz ya deyip soru işaretlerini yerleştirdim kafama.

Saat 13,30 civarlarıydı sanırım, Sultan abla çalışma odasını temizliyordu. Koridorda keskin bir sigara kokusu aldım ve direkt içeride sigara içtiğini anladım. Çalışma odasında küçük bir balkon var, orada sigara içiyor ve kapı da aralık koku içeriye gelmeye başlamış.
Sigara içenler için çok anlamsız bir tepki verdiğim düşünülebilir fakat ben ciddi manada sigaradan nefret ediyorum. Eşim de aynı şekilde. Bizim evimize gelen misafirler dahi içeride sigara içemezler, ablam mesela kız Sakarya'dan gelir arada bir, o bile alır sigarasını aşağı iner yani. Kaldı ki sen misafirim bile değilsin, üstelik seni uyarmışım, onu da geçtim bunu bildiğin halde bana sormadan beni hiçe sayarak sigarayı yakmış içiyorsun. Kokuyu alınca tepem attı zaten. Dedim;
-Abla neden sigara içiyorsun?
-Ya Neslihan aşağıya inmek çok zor geliyor.
-Evde sigara içmiyoruz lütfen bir daha olmasın.
-....... (sessizlik)
-Tamam mı abla?
-Eğer aşağı inersem o zaman bende gelemem bir daha.
-Sen bilirsin, dedim ve içeri gittim. Kulaklarımdan ateş çıkacak o kadar sinirlendim. Evden çıkıp gitmek istiyorum veya işini bitirsin bir an evvel gitsin istiyorum öyle soğudum.
Ben dışarı çıkıyorum deyip Duru'yu alıp çıktım parka götürdüm diğer işlerimi hallettim onun gideceği saate yakın döndüm eve. Yanıma geldi,
-Sen bana küstün mü, dedi.
Ne diyeyim Allah'ını seversen?
-Rahatsız olduğumu biliyorsun dedim.
-İnan sen sigara içmediğin için anlamıyorsun ama içmeden duramıyorum ben dedi.
-Ben sana içme demiyorum ki, evde içme. Üstelik bu evde bebek var dedim.
-Haklısın, ben sana gelirim yine merak etme (merak etme mi? çok umrumda), seni çok seviyorum, dedi ve şapur şupur öptü...

İşini bitirip gitti ama mahçup görünüyordu.

Ertesi gün ıslak bazı bezleri öylecene, -tahminimce sadece ortadan kaldırmak için- çamaşır makinesinin içine tıkmış olduğunu gördüm, ertesi gün gördüğüm için leş gibi kokmuşlardı küflenmek üzereyken kurtardım. Sinirim kat be kat arttı.

Geçen hafta kayınvalideme de gelmişti temizliğe, bugün beraber oturup hunharca dedikodusunu yaptık, eksik yaptığı ama görmezden gelmeye çalıştığımız tüm noktaları deştik biraz olsun rahatlamıştık.

Yalnız ben yeteri kadar rahatlamamış olacağım ki buraya yazıp sizlerle de paylaşmak istedim.

Siz benzer durumlarla karşı karşıya kaldınız mı?

Sevgiler


1 yorum:

Madam Dö Gonç dedi ki...

Ne kadar heycanlı ve akıcı anlatmışsınız, sonuna kadar merakla okudum :)
Benim hiç maceram yok temizlikçi ablalarla, evimi kendim temizliyorum, dayanabildiğim yere kadar da böyle devam edicek sanırım.
Umarım kafa dengi, evin kurallarına saygılı, becerikli birini bulursunuz yakın zamanda.